Orta Anadolu'da bir ilde, tiroit kanserini yenen ve omurga eğriliği, bel fıtığı gibi sağlık sorunlarıyla mücadele eden bir öğretmen, öğrencilerine ve koruyucu aileliğini üstlendiği ikizlere ilham oluyor. Öğretmen olan babasının izinden giden bu öğretmen, eğitim hayatını aynı şehirde tamamladı, çeşitli zorluklarla karşılaşmasına rağmen mesleğine olan bağlılığı sayesinde yılmadı. Yıllarca özel okullarda biyoloji öğretmeni olarak çalıştıktan sonra, geçen yıl Anadolu Lisesi'ne atandı. Geçmiş yıllarda yaşadığı zorlu sağlık süreçlerine rağmen, mesleğine olan tutkusu ve çocuklara olan sevgisi, onun yılmaz bir şekilde hayatına devam etmesini sağladı. Öğretmenliğin bir meslekten çok daha fazlası olduğunu, çocukların kalbine dokunmanın paha biçilmez bir deneyim olduğunu vurguluyor.

Kanserle Mücadele ve Hayata Yeniden Başlama

2006 yılında grip şikayetiyle hastaneye başvuran öğretmen, beklenmedik bir şekilde tiroit kanseri teşhisi aldı. Tedavinin ardından kanseri yendi ancak omurga eğriliği, bel fıtığı ve kronik anemi gibi sağlık sorunlarıyla mücadelesine devam etti. 2020 yılında geçirdiği kalça kırığı nedeniyle 8 ay boyunca yatağa bağımlı kaldı ve iki büyük ameliyat geçirdi. Bu zorlu süreçlerde bile hayata tutunmasını sağlayan en büyük gücünün öğretmenlik mesleği olduğunu belirtiyor. Öğretmenliğin sadece bir meslek olmadığını, kutsal bir görev olduğunu ve çocukların hayatına dokunmanın kendisini hayata bağladığını vurguluyor. Öğrencilerinin başarıları ve mutlulukları onun için en büyük ödüldür. Bu deneyimler ona hayatın değerini daha iyi anlamasını sağladı.

Koruyucu Aile Olmanın Mutluluğu

Öğretmen, eşiyle birlikte çocuk sahibi olamamalarına rağmen, 7 yıl önce ikizlere koruyucu aile oldu. Şimdi 10 yaşında olan ikizlerle hayatını paylaşıyor ve onlara anne baba sevgisi veriyor. Koruyucu ailelik deneyimini anlatırken, çocukları ilk gördükleri andaki sevgi bağını ve annelik duygusunun tarifsiz mutluluğunu dile getiriyor. Zorlu hastalık süreçlerinde ikizlerinin kendisine verdiği desteği ve onları yetiştirmedeki özverisini vurguluyor. İkizlerinin geleceklerini planlarken, üniversite mezuniyetlerini, askerliklerini ve evliliklerini görmek isteğini belirtiyor. Çocuklarının her zaman yanında olacağını ve onlara destek olmaya devam edeceğini söylüyor. Hayrettin Yılmaz ile evli olan öğretmen, eşi ve ailesinin de kendisi ve çocuklarına destek olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiriyor.

Aksaray'da Bir Öğretmenlik Hikayesi

Bu mücadeleci öğretmen, Aksaray'da, Mehmet Yazıcı adını taşıyan bir Anadolu Lisesi'nde görev yapıyor. Yüzde 40 bedensel engelli olmasına rağmen, hayatına dört elle sarılıyor ve azmiyle örnek oluyor. Öğretmenlik mesleği, sadece bir iş değil, onun için bir yaşam biçimi, hayata tutunma sebebi. Bu özverili öğretmen, öğrencilerine ve çocuklarına olan sevgisiyle, toplum için örnek teşkil ediyor. Onun hikayesi, zorlukların üstesinden gelmenin ve hayallerin peşinden koşmanın bir kanıtıdır. Kendisi gibi başka birçok öğretmenin de ülkenin geleceği için büyük fedakarlıklar yaptığını ve çocukların kalplerine dokunmaya çalıştığını vurguluyor.